Okurların Uzun Bir Süredir Kurgusal Olarak Bildikleri Sherlock Holmes Karakterinin İlginç Görünümü
Edebiyat dünyasının önde gelen isimlerinden Sir Arthur Conan Doyle’un edebiyat zekası tartışılmaz! Yarattığı Sherlock Holmes karakteri ve dizisi tüm okurların ilgisini çekiyor. Peki pek çok dizi ve filme ilham kaynağı olan Sherlock karakteri sizce gerçekte nereden esinlenmiştir? Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock’u yaratma hikayesine bir göz atalım…
Arthur Conan Doyle tarafından yazılan Sherlock Holmes serisini herkes bilir.
Bu kitap serisi o kadar gizemli bir atmosfere sahiptir ki, devam filminde pek çok dizi ve film uyarlamasına öncülük etmiştir.
Peki, Hollywood’da dengeleri alt üst eden kurgusal Sherlock Holmes karakteri nasıl ortaya çıktı hiç merak ettiniz mi?
açıklayalım…
1892’de Sir Arthur Conan Doyle’un 12 öyküden oluşan ‘Sherlock Holmes’ün Maceraları’ adlı kitabı yayımlandı.
Bu benzetmeler zekice olay örgülerinden oluşuyordu. Doyle’un bu karakteri yaratma süreci, tıpla ilgilenmeyi bırakıp yazarlığa adım atmasıyla başladı.
Edgar Allan Poe, Sherlock Holmes için sağlam bir ilham kaynağıydı.
Edgar Allan Poe’nun yarattığı C. Auguste Dupin karakterinden etkilenen Doyle, kendi dedektif karakterini yaratmak için kolları sıvadı.
Dupin’in olayları çözme yeteneği ve yaratıcılığı Doyle’u etkiledi.
Arthur Conan Doyle, kendi karakterini yaratırken Dupin karakterinin gözlem ve tümdengelim mantığını dikkate almıştır. Holmes ve Dupin karakterleri aynı çizgide olmasa da ikisinin de ‘tuhaf’ özellikleri var. Bu iki karakter paralel bir dünyada hataları birlikte çözen iki arkadaş olabilir dersek yanılmış olmayız.
Bu süreçte Sir Arthur Conan Doyle’un edebi yeteneği de ön plandaydı.
Bir karakteri en ince ayrıntısına kadar yazmanın zor olduğunu takdir edeceksiniz. Yazarın ufkunu olabildiğince genişletmesi ve karakteri takdir edilenin ötesine taşıması gerekiyor. Aslında, Doyle’un yaptığı tam olarak buydu.
‘Kurgusal’ olarak tanıdığımız Sherlock Holmes karakteri aslında tamamen kurgu değil!
Sir Arthur Conan Doyle, tıp eğitimine devam etmek için birçok yatırım yaptı. Tıp eğitimine devam ederken aslında Sherlock karakterine ilham veren ‘o’ kişiyle tanışmıştır.
1877’de Doyle, Edinburgh Kraliyet Hastanesinde bir cerrah olan Joseph Bell ile tanıştı.
İngiltere’de bilimsel cerrah olarak da tanınan Bell, yaptığı konuşmalarda tıbbi teşhislerde iyi gözlemin önemine vurgu yaptı.
Rastgele bir yabancı seçip sadece gözlemleyen Bell, son zamanlarda ne yaptığını ve mesleğini anlayabildi.
Öğrencileri tarafından takdir edilen Bell, İskoçya’yı ziyaret ettiğinde Kraliçe Victoria’nın özel cerrahı olarak da görev yaptı. Bell’in yeteneği Doyle’un ilham perilerini canlandırdı ve ikisi arasındaki öğrenci-öğretmen ilişkisi arkadaşlığa dönüştü. Bell, Doyle’u katibi olarak atadı.
Bell, rastgele bir tıbbi sorunu tek bir bakışla teşhis edebilen bir mucizeydi!
Doyle tıbba olan ilgisini kaybettiğinde, edebi şaheserlerinde öğretmeninin gerçek hayattan anekdotlarını kullandı. Görüyorsunuz, Dr. Joseph Bell, Sherlock Holmes’a ilham verdi.
Ne düşünüyorsun? Haydi yorumlar!
